Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

(48) Bazı Milletler İçin İhanet Gelenektir

Geçmişten günümüze Filistinliler hakkında bazı göze çarpan haberleri listeledim. 1882: Filistinliler, topraklarını ve Mescidi Aksa'yı parayla Yahudilere satmaya başladılar. 1911: Filistinliler, Türk Devletine ihanet ettiler, bağımsızlık istediler. 1916: Şerif Hüseyin ve kabilesi İngilizlerin kışkırtmaları sonucu Türklere karşı ayaklandılar. Şerif ve adamları, İngiliz Lawrence ile birlikte Türklere karşı savaştı. Şerif Hüseyin dağıttığı bildiride "Türkler dinden çıktılar... Türklere karşı cihat farzdır" diyordu. Filistin bayrağı aynı yıl İngiliz diplomat Sir Mark Sykes tarafından Arap Milliyetçiliği ve Türklere karşı ayaklanma şuurunu uyandırmak için tasarlandı. 1917: Filistinliler İngilizleri İngilizleri “Hoş geldiniz kurtarıcılarımız(!) Bizi Türklerin elinden kurtardığınız için size minnettarız” diye bağırarak karşıladılar, yollarına çiçekler serdiler. Filistinliler İngilizlerin dağıttığı tüfekleri bugün bile "yadigar" olarak saklıyorlar. Bu tüfeklerle nice yok...

(47) Sualler ve Cevaplar

Kardeşlerimizden gelen sualler bir hayli oldu. Bunlara bir el atmak icap ediyor. Hem sualleri cevaplamak hem de sizlerin hoşça vakit geçirmeniz için bir derleme yaptım. Sual: Hocam ABD'li bilim insanları, kanser ve diğer hastalıklı hücreleri yok edecek moleküler DNA nano robotları geliştirdi. Ne düşünüyorsunuz? (Rumuz: devam1543) Cevap: Kadeşlerimiz inanmasın bunlara inanmasın. Bunlar hep dış güçlerin oyunu. Bilim lobisinin haberleri bunlar. Bu haberlerle milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. Sual: Merhabalar ben berberim. Neden bozdoları at makbuzu feyse kampanyası düzenlenmiyor merak ediyorum. (Rumuz: hedef2023türkiyesüpergüç) Cevap: Dış güçler bozdoları kampanyası düzenlememizi istemiyorlar kardeşim. Vatandaşın dolar bozdurmasını çekemiyorlar. Geçen ay Redchild ailesi ile Rakıfeller ailesi Londra'da çok gizli toplantı yaptı. Hatırlarsanız Tom Cruise ve Clint Eastwood da telekonferansla bağlanmıştı. Toplantıdan sonra Para kurulu başkanı Spike Lee çok gizli açıklama yaptı ...

Review: Yurdunu Kaybeden Adam

Resim
Yurdunu Kaybeden Adam by Cengiz Dağcı My rating: 5 of 5 stars Acı macera kaldığı yerden devam ediyor. Korkunç Yıllar'dan sonra Sadık Turan'ın Hatıraları dizisinin ikinci kitabı. Aslında tek kitap olarak yazılmış. Burak Cem Arlıel, 2014'te iki kitabın filmini çekti. Kitabı Korkunç Yıllar'la beraber aldım. Ama nedense Yurdunu Kaybeden Adam'ı daha önce okudum. Eserlerde kurgusal zamanda geçen olaylara bol yer verildiği için bence hangisinin önce okunduğu fark etmiyor. Her iki kitabı da okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Dağcı, 2011'de aramızdan ayrıldı. Yurdunu Kaybeden Adam'ı kaybettik. O, Cengiz Hanlara, Cengiz Aytmatovlara komşu oldu. Kendisi de bir Kırımlı olan Ahmet Davutoğlu'nun girişimleriyle 69 yıl gidemediği Kırım'daki köyünde, etrafı üzüm bağları ile kuşatılmış bir mezarlıkta toprağa verildi. Ruhun şad, mekanın uçmak olsun Cengiz Dağcı. View all my reviews

Review: Korkunç Yıllar

Resim
Korkunç Yıllar by Cengiz Dağcı My rating: 5 of 5 stars "Çimliğin orta yerindeki elma ağacı uykuda hâlâ. Geçen yıl az mahsul verdi. Ama bu yıl umutsuz değilim. İnsanın umutlu olması ne güzel!.. Türkçe isimlerini bilmediğim iki çiçek ektim üç yıl öncesi karşıki çitin dibine. Çiçekçinin verdiği malûmata göre Türk çiçekleriymiş; Türkiye'den getiriliyormuş. Yerden yarım metre kadar yüksek, eğreltileri hatırlatan koyu yeşil yaprakları arasındaki dalların ucunda zurna biçiminde çiçekleri pembemsi kızıl. Bahçemin en güzel bir yerine ektim. Geçen yılın yazı ilk kez çiçeklendiler. Çiçeğin ismini öğrenirim diye tanıdıklara sordum soruşturdum; bilen bir kimse çıkmadı. Nihayet kütüphanede çiçek kitapları arasında latince ismini buldum: incarvillea delavayi burada Gloxinia denen çiçeğin benzeri. Ama ismi önemsiz. Çiçekler Türk çiçeği; bu yetiyor bana. Yaz boyu her akşam suladım, üzerlerine eğilerek okşadım; okşarken, akrabayız, kardeşiz diye fısıldadım bile çi...

Review: Darağacında Üç Fidan

Resim
Darağacında Üç Fidan by Nihat Behram My rating: 1 of 5 stars Deniz Gezmiş'i en çok öven kitaplardan birisi Nihat Behram'ın Darağacında Üç Fidan kitabıdır. Bir diğeri de Erdal Öz'ün Gülün Solduğu Akşam kitabı. Devrimcilerin çoğu bu kitapları çok sever. Bu kitaplara göre Deniz'in en masum terör eylemleri, silahlı eylem yaparak İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünü işgal etmek, kendisini Rektör ilan etmek, her daim cebinde el bombalarıyla gezmek, İşbankası Ankara/Cebeci şubesini soymak, Ankara/Emek şubesini soymak[1], Ziraat Bankası Unkapanı şubesini soymak[2], polis kulübelerine ateş etmek, banka araçlarını soymak, paralarla terör örgütüne silah satın almak[3], Sivas'ta güvenlik güçlerinden kaçarken bir astsubayın lojmanını basmak, evin kapısını kapatmak isteyen eşine arabalarını gasp etmek için ateş ederek silahsız, sivil ve güçsüz bir kadının elini kopartmak ve arabayı alıp gitmektir[4]. O kadın dağın başında oracıkta kopmuş eliyle yalnız başına kalmış, as...

(46) Baki Divanından

Mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fa’ûlün İsterse n’ola haste göñül yâre sarılmak Mecrûh olıcak lâzım olur yara sarılmak (İsterse ne olur hasta gönül yâre sarılmak Cerahat olacak gerekir yaranın sarılması) Aşktan hastalanmış gönül sevgiliye sarılmak istemesi normaldir. İrin olmaması için bir yaranın sarılması gerekmez mi? Şair bir ilk yardım tekniğine de uygun olarak, yaranın üzerine bir şey bastırmak hatta sevgiliye sarılıp yaraya müdahale etmek istiyor. (haste: hasta, mecruh: irinli, sanatlar: tecrid, leff ü neşr)   Olmadı müyesser baña bir serv-i revânuñ La’lini öpüp biline bir pâre sarılmak (Olmadı nasip bana bir yürüyen selvinin Lalini öpüp beline bir kere sarılmak) Selvi gibi bir güzel kadının dudağını öpmek ve bir kere beline sarılmak bana hiç nasip olmadı. Şair sevgilinin boyunu selvi kadar uzun, dudağını lal gibi kırmızı gördüğünü ifade etmek istiyor. (müyesser: kolaylıkla olan şey, servi: ağaçların en uzunu olan selvi ağacı, revan: yürüyen, lal: kırmızı renkli taş, pare: parça, s...

(45) Nisan Ayında Okuduğum Kitaplar

Merhum İsmail Çetişli Hoca'nın bir eseri ile başlayayım. İsmail Çetişli, Edebiyat Sanatı ve Bilimi Edebiyat Profesörü İsmail Çetişli'yi 2015'te zamansız kaybettik. Edebiyat Sanatı ve Bilimi , edebiyat sanatı ağırlıklı. Sınırlı Edebiyat Bilimi bölümünde, eleştiri, metin tahlili, kuram, edebiyat tarihi, karşılaştırmalı edebiyat, edebiyat sosyolojisi ve edebiyat eğitimi gibi konular yer alıyor. Yalnız Edebiyat Sanatı ismi daha isabetli olurmuş gibi. Kitaba iki puan veriyorum. Son bir yıldır okuduğum başka kitaplarda da rastladığım, kitaplardaki söyleşi (röportaj) bölümleri bana sıkıcı geliyor. Yazarlar bu söyleşileri okunacak kaynak listesinde verebilirler. Edebiyat Sanatı ve Bilimi , özlü sözlerle zenginleştirilmiş. "Edebiyat Dili" bölümünün yazarın çevirmenlerden çok hazzetmediği göze çarpıyor. Çetişli, "Türk Edebiyatının son bir buçuk asırda yaşanan değişimden olumsuz etkilendiğini" düşünüyor. Kitabın büyük kısmı Batılılaşma karşıtlığı üzerine kurulmuş. ...